Skip to content Skip to footer

Sonsuz Kaydırma: Neden Duramıyoruz?

Son zamanlarda fark ettiniz mi? Sosyal medyada bir videoya bakıyorsunuz, sonra bir tane daha, derken bir bakmışsınız saatler geçmiş! Bunun sebebi sadece eğlenceli içerikler değil, aynı zamanda sonsuz kaydırmanın beynimize yaptığı etkiler. Bir psikolog olarak, bu fenomenin arkasındaki psikolojik süreçlere ve bu durumun neden bağımlılık yarattığına değinmek istiyorum.

İlginç bir şekilde, sonsuz kaydırma özelliği aslında slot makinelerinden esinlenmiş. Evet, yanlış duymadınız! Slot makinelerinin çalışma prensibi gibi, sosyal medya da bize sürekli yeni ve ilginç bir içerik sunma vaadiyle beyinlerimizi uyarıyor. Slot makinelerinde her çevirme bir ödül ümidi taşır, sosyal medya ise her kaydırmada bize yeni bir video, fotoğraf veya bilgi sunarak aynı etkiyi yaratır. İşte bu yüzden elimizden telefonları bırakamıyoruz!

Bu konuda bazı ülkeler farkındalık geliştirdi. Özellikle Avrupa Parlamentosu, sosyal medya platformlarının kullanıcıları daha uzun süre meşgul etmek için geliştirdiği bu bağımlılık yapıcı tasarımları sınırlandırmaya yönelik adımlar atmaya başladı. Amaç, özellikle genç kullanıcıları bu tür tasarımların olumsuz etkilerinden korumak.

Peki, bu sonsuz kaydırmanın beynimizde nasıl bir etkisi var? Aslında burada devreye dopamin giriyor. Dopamin, beynimizin ödül sistemini çalıştıran bir kimyasal. Her kaydırdığınızda karşınıza çıkan ilginç bir içerik, dopamin seviyenizi yükseltiyor. Bu da sizi tekrar kaydırmaya itiyor. Yani beyin sürekli bir ödül beklerken, sonsuz bir döngüye giriyorsunuz. Bir nevi “sosyal medya kumarına” tutulmuş oluyorsunuz!

Bu durumun ne gibi zararlara yol açtığına gelince, sosyal medyada bu kadar vakit geçirmek bizi gerçek hayattan koparabiliyor. Özellikle dikkat dağınıklığı, zaman yönetimi problemleri, anksiyete ve hatta uyku bozukluklarına kadar varan sorunlara yol açabiliyor. Aynı zamanda, sosyal ilişkilerimizi de zayıflatabiliyor. Bir arkadaşımızla sohbet etmek yerine elimizde telefonla sürekli videolara bakarken bulabiliyoruz kendimizi.

Psikolojik olarak bu tür bağımlılıklar, sadece bireysel değil, toplumsal bir sorun haline gelmiş durumda. Peki bu konuda ne yapabiliriz? Aslında farkındalık, ilk adım olabilir. Telefonlarımızı kontrolsüz bir şekilde kullanmak yerine, belirli sınırlar koymak, dijital detokslar yapmak ve sosyal medyadan bilinçli bir şekilde uzaklaşmak hepimize iyi gelebilir.

Leave a comment